Değerli iş ortaklarımız, ziyaretçilerimiz ve kıymetli müşterilerimiz;
Milli birlik ve beraberliğimizin en yüksek seviyede tezahür ettiği, yardımlaşma ve dayanışmanın en güzel örneklerinin sergilendiği, dargınlıkların, kırgınlıkların unutularak, hoşgörü ve barışın en yoğun şekilde yaşandığı bir Kurban Bayramı’na daha erişmenin mutluluğunu yaşamaktayız. Batı İzolasyon olarak üstlenmiş olduğumuz sorumlulukların bilinciyle, ülkemizde yaşayan insanlarımıza daha refah, huzurlu ve güvenli bir ortam sağlamak için yoğun bir çaba içerisinde çalışmaktayız. Sizlerin verdiği güven ve destekle el ele vererek çok daha güzel günlere ulaşacağımızın inancıyla, tüm halkımızın ve İslam aleminin Kurban Bayramı’nı en içten dileklerimizle kutlar, bayramın tüm insanlığa huzur ve mutluluk getirmesini temenni ederiz.
19 Mayıs 1919 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki dönüm noktalarından biridir. Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı tarih olan 19 Mayıs aynı zamanda “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanmaktadır. Atatürk Millî Mücadele sıralarında Türk milletini ileri götürecek olanların ve köhnemiş fikirlere karşı gelecek olanların genç fikirler olduğunu görmüştü. Bu nedenle de “gençlik” kavramı Atatürk için ayrı bir önem taşımaktadır. Atatürk gençlerden sık sık bahsederken, yaş sınırı dışında fikri olarak gençliği yani, fikirde yeniliği ifade etmiştir. O’nun şu sözü çok anlamlıdır:“Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir.” (1)
Atatürk’ün gençliğe armağan ettiği ve “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanan 19 Mayıs tarihinin önemini daha iyi anlayabilmek için Atatürk’ün 16-19 Mayıs 1919 tarihleri arasında gerçekleştirdiği İstanbul-Samsun yolculuğunu bir kez daha hatırlamamız gerekir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki önemli olaylardan biri Atatürk’ün Samsun’a ayak basışıdır. TürkMilleti Birinci Dünya Savaşı sonrasında kötüleşen koşullar içinde kurtuluş çareleri ararken büyük bir lider Mustafa Kemal Atatürk ortaya çıktı ve Samsun’a ayak basarak “Kurtuluş” yolunu açtı. Dolayısıyla Atatürk’ün 16-19 Mayıs 1919 İstanbul’dan başlayan yolculuğu bir kurtuluş dönemini simgeler. Samsun’a ayak basışının taşıdığı önem Atatürk’ün Büyük Nutku’nu 19 Mayıs 1919 Samsun’a çıkışı ile başlatmasından anlaşılmaktadır ki şimdi bu yolculuğu kısaca anlatmaya çalışalım.
Samsun işgal kuvvetleri için önemli noktalardan biriydi. Stratejik bakımdan büyük öneme sahipti ve Karadeniz’den Orta Anadolu’ya açılan en rahat ve güvenilir bir kapıydı. İngilizler 9 Mart 1919 tarihinde Samsun’a askerî birlik çıkarmışlardı. Buna tepki olarak Türk Makinalı Tüfek birliğinden Hamdi adındaki bir teğmenin askerlerini alarak dağa çıkması (2)dikkatleri bu bölgeye çekti ve İngiliz Yüksek Komiserliği’nin de Türk halkının silâhlandığı konusundaki şikayetleri üzerine bu bölgeye güvenilir bir kumandanın olağanüstü yetkilerle gönderilmesine karar verildi. Bu kumandan Mustafa Kemal Atatürk’tü ve Atatürk uzun zamandan beri ülkenin içinde bulunduğu bu umutsuz duruma üzülüyor ve birşeyler yapmak içinAnadolu’ya geçmek istiyordu. Bu O’nun için bulunmaz fırsattır. İstanbul-Samsun yolculuğu öncesinde Atatürk’le Padişah Vahdettin arasında geçen konuşmayı Atatürk şöyle anlatır:(3)
“-Paşa, Paşa!… Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin!Bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir (bu bir tarih kitabıdır)! Bunları unutun, dedi, asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden daha önemli olabilir…Paşa, Paşa…Devleti kurtarabilirsin!…,
Bu sözlerden hayrete düştüm. Acaba Vahdettin benimle içtenlikle mi konuşuyor?…O Vahdettin ki… bütün yaptıklarından pişman mı olmuştur?Aldatıldığını mı anlamıştı?Fakat, böyle bir yorum ile başka konulara girişmeyi ürkütücü saydım, kendine karşılık verdim:
-Kişiliğe güveninize ve bana bunca yüz verişinize teşekkür ederim…Elimden gelen hizmeti esirgemeyeceğime lütfen güveniniz…”
Atatürk bu konuşmada plânlarının sezilmiş olabileceği duygusuna kapılmıştı ama, O’nu bekleyen ve O’na güvenen bir“Türk Milleti” vardı.
Atatürk ile beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü başlayacak yolculuğa gemi kaptanı İsmail Hakkı Durusu dışında 18 kişi eşlik edecekti. Bu 18 kişinin adları şöyleydi:(4) III. Kolordu Komutanı Kurmay Albay Refet Bey (General Bele), Müfettişlik Kurmay Başkanı Kurmay Albay Manastırlı Kâzım Bey (General DIRIK), Müfettişlik Sağlık Bakanı Doktor Albay İbrahim Talî Bey (ÖNGÖREN), Kurmay Başkan Yardımcısı Kurbay Yarbay Mehmet Ârif Bey(AYICI), Karargâh Erkân-ı Harbiyesi İstihbarat ve Siyâsiyât Şubesi Müdürü Kurmay Binbaşı Hüsrev Bey(GEREDE), Müfettişlik Topçu Komutanı Topçu Binbaşı Refik Bey(SAYDAM), Müfettişlik Başyaveri Yüzbaşı Cevad Abbas(GÜRER), Kurmay Mülhakı Yüzbaşı Mümtaz (TÜNAY),Kurmay Mülhakı Yüzbaşı İsmail Hakkı (EDE), Müfettişlik Emir Subayı Yüzbaşı Ali Şevket (ÖNDERSEV), Karargâh Komutanı Yüzbaşı Mustafa Vasfi (SÜSOY), Kurmay Başkanı Emir Subayı ve Müfettişlik Kâlem Âmiri Üsteğmen Arif Hikmet (GERÇEKÇI), İaşe Subayı Üsteğmen Abdullah(KUNT), Müfettişlik İkinci Yaveri Teğmen Muzaffer (KILIÇ), Şifre Kâtibi, Birinci Sınıf Kâtip Fâik (AYBARS), Şifre Kâtibi Yardımcısı, Dördüncü Sınıf Kâtip Memduh (ATASEV).
Atatürk beraberindeki kişilerle beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü öğleden sonra “Bandırma” adındaki eski bir vapurla Galata rıhtımından ayrılır. 17Mayıs 1919 Cumartesi günü Bandırma Vapuru saat 21.40 sıralarında İnebolu’ya varır. 18 Mayıs 1919 Pazartesi günü beklenen yolculuğun sonuna gelinir. Yolcular Kalyon Burnu denilen yerden sandallarla Merkez iskelesine çıkarılırlar. Bu sandallardan birinin sahibi olan İsmail Yurtsever, o zaman için Atatürk’ü tanımadığını söyler,Atatürk’ü sandalda ve Samsun’da iken geniş yakalı lejyon kaputu ve başında kalpakla gördüğünü anlatır. (5)
Atatürk, İstanbul’dan başlayan ve Samsun’da sona eren yolculuk esnasında görevli bir askerdi ve giyimi de buna uygundu ancak Samsun’a ayak bastığı günden birkaç gün sonra asker değil, sivil olarak hareket edecekti.
Atatürk’ün Samsun’a çıkışında gördüğü manzara pek parlak değildi. Şehirde İngiliz işgal kuvvetleri vardı. Pontusçular sokaklarda kol geziyordu. Halk kendisini koruyamayacak durumdaydı. Atatürk bugün müze haline getirilen Hıntıka Palas’ta kaldıkları süre içinde hep bu sorunları düşündü, yolculukta geçirdiği uykusuz geceler sona ermemişti; şimdi de burada uykusuz geceler başlıyordu. Ama, O’nda ve O’nun gibi düşünenlerde bu azim oldukça hiçbir engel aşılmaz değildi.
Kısaca vermeye çalıştığımız bu yolculuk Türk Milleti için bir dönüm noktası oldu ve kurtuluşun başlangıcıydı. Millî Mücadele’yi başlatmak üzere Samsun’da Anadolu topraklarına bastığı 19 Mayıs 1919 tarihinin önemi nedeniyle de 19 Mayıs’ı Türk gençliğine armağan etti. Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi gençlik kavramı genel anlamda fikirlerdeki yeniliği anlatmaktadır.
Atatürk“Gençler!Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler!Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum”(6)derken Türk gençliğine olan güvenini de anlatmıştır.
Atatürk’ün şu sözleri hepimiz için bir rehber olmalıdır:“Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kâfidir”(7)demiştir. Atatürk’ü anlamak, yaşadıklarını ve fikirlerini bilmekle mümkündür. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında yaşanan zorlukları her zaman göz önünde tutarak, 19 Mayısları Atatürk’ün emanetine daima sahip çıkarak kutlamalıyız.
Batı İzolasyon İnşaat ailesi olarak; bu kutlu yolda seve seve canını veren, bize ilelebet yaşayacak bir cumhuriyet bırakmış olan, başta ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüze, kahraman şehitlerimize ve gazilerimize Allah’tan rahmet diliyoruz.
Yanmazlık Sınıfı: Yapı Malzemesi (Mantolama) belirli şartlar oluşarak yangına maruz kaldığında, parçalanmak sureti ile yangına karşı gösterdiği davranışını ve o malzemenin aynı zamanda yangına karşı tepkisinin sınıflandırılmasıdır. Yani yapı malzemesinin yangına karşı göstermiş olduğu tepkiye göre yanmazlık sınıfı tespit edilmektedir.
Poliüretanlar, tüm organik materyallerin sahip olduğu karakteristik gereği yanıcıdırlar. Uygulamada emniyetli kullanım için hammaddenin içerisine “flame retardant” olarak bilinen yanmazlık sınıfını yükseltici yanmayı geciktirici katkı maddeleri “additives” kullanılması gerekmektedir. Bu katkı maddeleri az miktarda da kullanılsa maliyeti arttırıcı etkileri kaçınılmazdır. Bazı üretici firmalar nihai ürünün “B2 Yanmazlık sınıfını” (DIN 4102 PART I / EN IS0 11925-2′ ye göre) sağlayabileceği miktarlarda kullanmaktan kaçınmaktadırlar. Dolayısıyla uygun formülasyonun sağlanmaması sebebi ile nihai ürün “B3 yanmazlık sınıfına” yani kolay alevlenebilen malzeme özelliğine sahip olmaktadır. Ürün özellikleri akredite olmuş laboratuvarlarda test edilerek belgelenmelidir.
Yanmazlık sınıfı akredite laboratuvarlarının yapacağı testler sonucunda A1,A2, B1,B2,B3 ve C olarak tespit edilebilir.
A1 ve A2 yanmazlık sınıfları taşyünü,mineral yünler ve cam yünleri için geçerli olan sınıflardır. B sınıfları ise poliüretan plakalar için uygun sınıftır. Yanmazlık sınıfında A kategorisi “Alev Almaz” olarak değerlendirilmektedir. Alev almaz malzemeler ateş kaynağı uzaklaştırılmasa dahi hiçbir şekilde alevi üzerinde yürütmemektedir. B2 sınıfı malzeme “ateşe dayanıklı” olarak değerlendirilir. Alev kaynağı uzaklaştırıldığında malzeme kendiliğinden söner. Kaliteli bir malzemeden üretilmiş olan poliüretan köpük B2 yanmazlık sınıfına dahil olmalıdır. Kullanılan malzeme ile birlikte (sistem olarak) sandviç panel B1 yanmazlık sınıfında olacaktır. B2 yanmazlık sınıfındaki köpükler yanmazlık sınıfları gereği yanma ürünü olarak ortama standartların üzerinde toksik (zehirli) gaz vermeyeceklerdir. Meta Panel poliüretanı (köpük) B2 yanmazlık sınıfına dahil olup, bu özellikleri “Warrington Fire Research” tarafından belgelendirilmiştir.
Sık Sorulan Soru:
Aldığım numuneyi kendim test edebilir miyiz??
Testi kendinizde yapabilirsiniz. Basit bir yöntem ile A1/A2, B2/B3 olup olmadığını anlayabilirsiniz. Elinizdeki numuneye güçlü bir çakmak ya da pürüz gibi daha güçlü bir alev kaynağını 15 sn süre ile tutun. Daha sonra uzaklaştırın. Malzeme hala yanmaya devam ediyorsa elinizdeki malzemeyi B3 olarak nitelendirebilirsiniz. Eğer alev kaynağını uzaklaştırdıktan sonra malzeme yanmaya devam etmiyorsa, elinizdeki ürün B2 yanmazlık sınıfındadır. Test Metodu DIN 4102 Part I ya da muadili olan EN ISO 11925-2′ ye göre yapılmaktadır.
Batı İzolasyonekibinden de detaylı bir inceleme ve sunum talep edebilirsiniz.
Test metodu :
Yapı malzemelerinin yangına tepkisine göre yanmazlık sınıflamasını belirlemektir. Yapı malzemeleri direk olarak aleve maruz kaldığındaki alevlenebilirliği ölçülmektedir. Ana uygulama alanı : Yapı malzemelerinin Alman Standardı DIN 4102’ye göre B2 olarak tanımlamak amacı ile kullanılır. Yapı malzemelerinin aleve maruz kaldığındaki alevlenebilirliğini ölçme esasına dayanır. Numune test kabini içerisindeki alev kaynağının önündeki kısma yerleştirilir. Açık alev kaynağı numuneden takribi 1,5 cm uzakta olacak şekilde ayarlanır. 30 sn süre ile yapı malzemesi açık aleve maruz bırakılır. Bu süre sonunda etkilenen kısımın yüksekliği max. 12 cm olması beklenir. Daha fazla yükseklik olması durumunda malzemenin “B3 sınıfı” olarak değerlendirilir.
YANGIN YALITIMI
Yanma, oksijen ve tutuşma sıcaklığına ulaşmış bir madde ile meydana gelen kimyasal bir reaksiyondur. Bir başka deyişle yanma, yakıtların oksijenle girdikleri kimyasal reaksiyonun adıdır. Bu reaksiyon ile yanan maddenin içindeki kimyasal enerji ortaya çıkar. Meydana gelen bu enerji, ses enerjisi, ışık ve sıcaklık gibi farklı enerji formlarında kendini gösterir. Bazen maddeyi tutuşma sıcaklığına ulaştırmak için bir başka yanıcı maddeye ihtiyaç duyulur. Böyle bir durumda yangın üçgeni olarak adlandırılan 3 faktör birlikte bulunur. Bunlar; tutuşma sıcaklığı, oksijen ve yanıcı maddedir. Yangın ise, maddenin ısı ve oksijenle birleşmesi sonucunda meydana gelen yanma reaksiyonlarından kaynaklanan bir afettir. Kontrol ve istem dışı meydana gelir.
YANMA KİMYASI
Yanma kimyasal bir reaksiyondur. Reaksiyondan önce var olan maddelere “yanma işlemine girenler”, reaksiyondan sonra oluşan maddelere de “yanma sonu ürünleri (yanma işleminden çıkanlar)” denir. Genellikle C, H2, S, CO, Cc Hh gibi maddelerin saf O2 ile yanması söz konusudur. Örneğin, doğalgazın önemli bir bileşeni olan metanın yanışı ve yanma sonu ürünleri CH4 + O2 » CO2 + 2 H20 (Yanına işlemine girenler » Yanma sonu ürünleri) şeklinde olmaktadır. Yanıcı bir maddenin ve oksijenin buluşması yanma için ye-terli değildir; yanıcı maddenin sıcaklığının da tutuşma sıcaklığına getirilmesi gerekir.
YANGIN VE YAPI
Bir yangın yerinde sıcaklığın zamanla değişimi ilk 5 dakikada 555°C, 10. dakikada 660°C, 15. dakikada 720°C, 30. dakikada 820°C, 60. dakikada ise 927°C şeklinde olmaktadır. Yapı malzemesi olarak kullanılan birçok polimer ürün düşük tutuşma sıcaklığına sahiptir. Bunun yanı sıra yine yapılarda sıkça kullanılan ahşap ve türevi ürünler de 260°Cden başlayan sıcaklıklarda tutuşabilmektedir. Bu maddelerin yanması sonucu karbonmonoksit, dioksin ve furan gazları ortaya çıkar. Ayrıca söz konusu yanıcı maddelerin yanması sonucu yanıcı olarak değerlendirilmeyen yapı elemanları üzerinde ciddi tahribatlar meydana gelir. Yangına karşı yapı tasarımında yapının taşıyıcı elemanları belirli süreler için korumak bir başka deyişle göçme süresini uzatmak amaçlardan birisidir. Bu süre hem yapıyı kullananların tahliyesine hem de yangına müdahaleye zaman sağlayacaktır. Ahşap elemanların yaklaşık 20 dk boyunca yangına dayanabil-dikleri ve bu sürenin sonunda göçmenin yaşanabildiği görülmüştür.
Her ne kadar yapı taşıyıcı sistemlerini oluşturan yanmaz malzemeler alev almasalar da özellikle yapı çeliğinin ısı ile maruz kaldığı deformasyonlar sonucu taşıyıcılık nitelikleri oldukça azalır. Yapı çeliği ısıyı iyi ileten bir malzeme olarak ısıl yükler-den çok kolay etkilenir. Üzerinde kalıcı deformasyonlar meydana gelebilir ve bu deformasyonlar düğüm noktalarında ötelenmelere ve hesap edilmemiş kuvvetlere neden olur. Çelik 350°C de taşıyıcılığının %33’ünü, 500°C’de %50’sini ve 700°C’de %80’ini kaybeder. 640°C’ye gelmiş bir çelik elemanın boyu yaklaşık %1 uzamaktadır. Bu nedenle çelik yapılarda göçme riski daha yüksektir.
Benzer bir durum betonarme yapılar için de geçerlidir. Bir yapıdaki yangın en çok 1093°C olabilmekte genellikle de 815°C’yi geçmemektedir. Çeliğin erime noktası ise 1450°C’dir. Yangın hâlinde meydana gelen ısıl yüklemeler ve taşıma gücündeki kayıp sonucu çelik 550°C’de statik hesaplar açısından kritik noktaya gelir. Bu sıcaklığın üzerine çıkması halinde çelik üzerinde kalıcı deformasyonlar oluşur. düğüm noktalarında meydana gelecek plastik şekil değiştirmeler ile çökme yaşanır. Her ne kadar pas payı koruyucu bir faktör olarak bulunsa da yapı elemanının bu sıcaklığa ulaşmaması yangın riski ve önlemleri çalışmalarında göz önüne alınmalıdır.
TEMEL YANGIN YALITIM MALZEMELERİ
Yangın yalıtımında, yapı elemanlarının meydana gelen sıcaklığa ve ısıl yüke dayanımlarının arttırılması hedeftir. Yangın yalıtımında meydana gelen ısıya yangın sonuna kadar dayanacak yapı ve yalıtım elemanları tasarlanabileceği gibi, yapıdaki insanların ve/veya eşyaların tahliyesine yetecek süre dayanacak yapı ve yalıtım elemanları da tasarlanabilmektedir. Yapı malzemelerinin yangına dayanım durumlarına göre sınıflandırılması sonucu aşağıdaki tablo oluşmuştur.
A1 Sınıfı : Kum, çakıl, alçı, beton, tuğla, seramik, cam yünü, taş yünü, perlit.
A2 Sınıfı : Organik bağlayıcılı cam yünü ve taş yünü.
B1 Sınıfı : Alçı-karton plaka, çimentolu odun talaşı, yanma geciktiricili katkılı polistiren ve poliüretan köpük.
B2 Sınıfı : Ahşap, silikon derz dolgusu, polistiren ve poliüretan köpük.
B3 Sınıfı : Ahşap talaşı, kağıt vb.
Yangın yalıtımının içerden yapılan bir yalıtım olması nedeniyle kullanılan yalıtım malzemelerinin yapının kullanım şeklini etkilemeyecek görsel ve fonksiyonel özelliklerde olması gerekmektedir. Yalıtım kaplaması nedeniyle ortaya çıkan hacim daralmaları, yapı elemanlarındaki boyut artışı, yüzeylerdeki kaplama mukavemeti gibi sonuçlar göz önüne alınmalıdır. Yangın yalıtımında en sık karşılaşılan yalıtım ürünleri taş yünü ve cam yünüdür. Bu ürünler genel olarak meydana gelen ısının yapı elemanına verdiği ‘zararı önleyebilmektedir. Ancak iç mekânda kullanım zorlukları nedeniyle son dönemlerde yerlerini boya ve emprenye ürünlerine bırakmaya başlamışlardır. Bu ürünler genel olarak tahliye için gerekli zamanın kazanılması amacıyla kullanılırlar.
TAŞYÜNÜ YANGIN YALITIM MALZEMELERİ
Taş yünü piyasada bağlayıcılı ve bağlayıcısız olarak bulunur. Dökme diye tabir edilen taş yünü bağlayıcısız iken belli formlar kazandırılmak için eklenen bağlayıcılar ile üretilenler plak formundadır. Taş yünü bağlayıcısız hali ile 750°C, organik bağlayıcılı olarak 650°C sıcaklığa kadar dayanabilir. En sık kullanılan yangın yalıtım malzemesi olan taş yünü “Büyük kısmı yanmaz malzemeler” olan A2 yangın dayanımı sınıfındadır. Depo, hava kanalları, galeriler gibi temas veya kullanım süresinin düşük olduğu alanlarda açık olarak kullanılabilirken yaşam alanlarında alçı levhalar gibi yanmaz ürünler ile kaplanarak kullanılması uygundur.
En iyi yangında koruyucu maddeler arasında gelir. A1 sınıfı malzeme olup 1000 °C’ye 121 dakika dayanmaktadır. Hemen hemen her alanda kullanılır. Yazın sıcaktan kışın soğuktan korur. Piyasada bir çok mineralli sıva bulunmaktadır. Petrokimya ürünü olmayan doğal mineraller ve çelik elyaflarla beslenmiş nefes alabilen sıvalar tercih edilmelidir. Mineralli Sıva yazımızı inceleyebilirsiniz!
CAM YÜNÜ YANGIN YALITIM MALZEMELERİ
Cam yünü de taş yünü gibi A2 sınıfı yangın dayanımına sahip bir üründür. Ancak cam yünü bağlayıcısız hali ile 550°C, organik bağlayıcılı (bakalit) olarak 250°C sıcaklığa kadar dayanabilir. Yaşam alanlarında cam yününün de taş yünü gibi yanmaz plaklarla kaplanarak kullanılması gerekmektedir
YANMAZ BOYALAR
Yanmaz boyalar ve emprenyeleme ürünleri yangının yapı elemanı üzerindeki etkisini geciktirmek amacıyla kullanılabilen ürünlerdir. Kimyasal yapısındaki farklılıktan ya da uygulama kalınlığından kaynaklı olarak yapı elemanının yangın dayanımı 30, 60; 90 ya da 120 dk’ lık sürelerde korumasını sağlar.
Yanmaz boya uygulamaları genellikle çelik yüzeylerde tercih edilmektedir. Emprenye uygulamaları ise ahşabın yangın dayanımını arttırmak için kullanılmaktadır. Yangına dayanıklı boyalar yangın sırasında şişerek hacimleri artar. Bu hacim artışı ile yalıtım katmanı elde edilmiş olur. Hacimdeki bu artış için belli bir süre gereklidir. Boya kullanarak yangına karşı koruma ev tipi yangın olarak adlandırılan selülozik yangınlara karşı etkilidir. Ancak akaryakıt yangınları gibi hidrokarbon yangınlarında hızla ısı artışı yaşandığı için boyalardaki tepki süresi yetersiz kalmakta ve yeterli koruma sağlayamamaktadırlar.
TEMEL YANGIN YALITIMI UYGULAMA KURALLARI VE DETAYLAR
Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik ile mimari ve statik tasarıma temel teşkil edecek büyüklükler ve detaylar belirlenmiştir. Yangına dayanıklı yapı tasarımı birçok parametreye bağlı olarak ele alınan bir konudur. Yapı elemanlarının üretildiği malzemenin seçimi veya yapı elemanlarını koruyan yalıtım malzemesinin tercihi yangın yalıtımında bir bölümdür.
Diğer bölüm ise yapı elemanlarının tasarımı ve yapıdaki hacimlerin boyutlarının belirlenmesidir. Daha çok mimari tasarımla birlikte anılan ikinci kısım kaçış hollerinin ya da merdivenlerin genişlikleri, çıkış kapılarının hacimlere olan uzaklıkları, yangın merdivenlerinin konumlanışı ve bunların yapıdaki pozisyonlandır. Bu tasarımların amacı yangın anında, kaçışları ve taşımayı sağlayacak zamanı sağlamaktır.
Yapı malzemelerinin yangına tepki sınıflarının belirlenebilmesi için özet tablo
Test Metodları
Yangına Tepki Sınıfı
E
D,C,B
A2
A1
EN ISO 1182
(Yanmazlık Testi Yanmazlık Testi)
Yanmazlık Testi
Yanmazlık Testi
veya
ve
EN ISO 1716
(Kalorofik Potansiyel Testi- PCS )
PCS
PCS
TS EN 13823
(Tek Alev Başlıklı Test-SBI)
SBI
SBI
TS EN ISO 11925-2 (Küçük Alev Testi)
Tutuşabilirlik 15 sn
Tutuşabilirlik 30 sn
TS EN ISO 11925-2: Küçük Alev Testi (SFI) : 15 yada 30 saniye örnek numunenin köşe yada yüzeyinden çakmak büyüklüğündeki ateş kaynağının uygulanmasını simule eden test yöntemidir.
İç Anadolu Profesyonel uygulayıcısı olduğumuz Mantosür Yalıtım Sıvası
Çanakkale Zaferi’nin 104. Yıl yıldönümünde başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kahraman şehit ve gazilerimizi büyük bir minnetle yâd ediyoruz. #ÇanakkaleGeçilmez!
5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanunu ve bu kanuna bağlı olarak çıkartılan Binalarda Enerji Performansı yönetmeliğine göre 1 Ocak 2011’tarihi itibari ile 50 m² üzeri inşaat alanına sahip tüm binalarda Enerji Kimlik Belgesi çıkarılması zorunlu hale gelmiştir.
Enerji Kimlik Belgesinin çıkartılmaması da yeni pek çok yaptırım ve maddi külfeti beraberinde getirerek, ısı yalıtımını zorunlu hale getirmiştir.
Şöyleki: 5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanunu Madde 7 F/1/d Enerji Kimlik Belgesini zorunluluk haline getirip, uygulamaya ilişkin usûl ve esasları Binalarda Enerji Performansı yönetmeliğine bırakmıştır.
5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanunu Madde 7 F/1/d) Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulacak yönetmeliğe göre hazırlanan yapı projeleri kapsamında enerji kimlik belgesi düzenlenir. Enerji kimlik belgesinde binanın enerji ihtiyacı, yalıtım özellikleri, ısıtma ve/veya soğutma sistemlerinin verimi ve binanın enerji tüketim sınıflandırması ile ilgili bilgiler asgarî olarak bulundurulur. Belgede bulundurulması gereken diğer bilgiler ile belgenin yenilenmesine ve mevcut binalar da dâhil olmak üzere uygulamaya ilişkin usûl ve esaslar, Bakanlık ile müştereken hazırlanarak Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir.
MANTOLAMA KANUNU
Binalarda Enerji Performansı yönetmeliğine göre,
Enerji Kimlik Belgesi, asgari olarak binanın enerji ihtiyacı, enerji tüketim sınıflandırması, yalıtım özellikleri ve ısıtma ve/veya soğutma sistemlerinin verimi ile ilgili bilgilerini içeren bir belgedir. Böylelikle verildiği binanın Enerji Performansını göstermektedir. Enerji Kimlik Belgesine göre tüm binalar A ve G harfleri aralığında bir Enerji Sınıfı alır. A verimli bina, G ise verimsiz bina anlamına gelmektedir. Olması gereken yapı ve yalıtım standartlarını tam olarak sağlayan bir bina ise C enerji sınıfını alacaktır.
Yeni yapılacak binalarda 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren Enerji Kimlik Belgesi çıkartmak zorunludur.
1 Ocak 2011 tarihiyle birlikte Türkiye’de yeni yapılan binalarda yapı kullanım izinlerinin alınabilmesi için Enerji Kimlik Belgesi’ni çıkartmak zorunlu hale getirilmiştir. Yeni yapılan binalara Enerji kimlik Belgesi düzenlenebilmesi için binanın Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğine göre sahip olması gereken yapı ve yalıtım standartlarını karşılayabilecek şekilde inşa edilmiş olması gerekmektedir. Yani yeni inşa edilen binaların enerji sınıfının azami C olması gerekmektedir. Aksi halde Enerji Kimlik Belgesi düzenlenemeyeceği için yapı kullanım izni de alınamayacaktır.
MADDE 5 – (1)
(Değişik:RG-1/4/2010-27539) Yeni bina tasarımında, mevcut binaların proje değişikliği gerektiren önemli tadilat projelerinde, mekanik ve elektrik tesisat değişikliklerinde binanın özelliklerine göre bu Yönetmelikte öngörülen esaslar göz önüne alınır.
(2) Binanın mimari, mekanik ve elektrik projeleri, diğer yasal düzenlemeler yanında, enerji ekonomisi bakımından bu Yönetmelikte öngörülen şartlara uygun değil ise, ilgili idare tarafından yapı ruhsatı verilmez.
(3) Bu Yönetmelik esaslarına uygun projesine göre uygulama yapılmadığının tespiti halinde, tesbit edilen eksiklikler giderilinceye kadar binaya, ilgili idare tarafından yapı kullanım izin belgesi verilmez.
Isı yalıtım projesi zorunluluğu,
Binalarda Enerji Performansı yönetmeliği ile yeni getirilen bir diğer önemli hususta ısı yalıtım projesi zorunluluğudur. Yeni yapılan binalarda yapı kullanım izni alabilmek için içeriği mevzuata uygun olarak hazırlanmış bir ısı yalıtım projesi hazırlanması zorunludur. Aksi halde yeni yapılan binanın yapı ruhsatı alınamayacaktır.
MADDE 10 – (1)
Bu Yönetmelik hükümleri uyarınca TS 825 standardında belirtilen hesap metoduna göre, yetkili makina mühendisi tarafından hazırlanan “ ısı yalıtımı projesi ” imara ilişkin mevzuat gereğince yapı ruhsatı verilmesi safhasında tesisat projesi ile birlikte ilgili idarelerce istenir.
Mevcut binalar 1 Ocak 2020 tarihine kadar Enerji Kimlik Belgesi almak zorunda.
TYeni yapılan binalarda Enerji Kimlik Belgesi çıkartmak 1 Ocak 2011 tarihi itibari ile zorunlu hale getirilmesine karşın mevcut binalara Enerji Kimlik Belgelerini tamamlamaları için 2020 yılına kadar süre tanınmıştır. Mevcut binalar için enerji sınıfı sınırlaması bulunmamaktadır. Yani mevcut binanızın enerji sınıfı C sınıfının altında çıkabilir. Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğine göre 2020 yılından sonra binanızın enerji sınıfının C sınıfının altında olması halinde ise bina sahiplerini pek çok yaptırım beklemektedir. 2017 yılından sonra tüm bina alım – satım ve kiralamalarında Enerji Kimlik Belgesinin ibraz edilmesi zorunlu olacaktır. Yapılacak düzenlemeler sayesinde binalar enerji sınıflarına göre bir vergilendirmeye tabi tutulacaktır. Enerji sınıfları bakımından sınıflandırmaya tabi tutulan binalar atık enerji verimliliklerine göre vergilendirilebilecek, en çok vergiyi G sınıfı en az vergiyi A sınıfı olmak üzere verimliliklerine göre ödeyeceklerdir. Alım – satım ve kiralamalarında Enerji Kimlik Belgesinin ibraz edilmesi zorunlu olacaktır.
Böylece satın alan veya kiralayan aldığı yapının Enerji Sınıfının ne olduğunu bilecek ve tercihini buna göre yapabilecektir. Bu da binalara olan talebi ve yapı fiyatlarına yansıyacaktır.
Sonuç olarak 2017 yılı itibari ile enerji kimlik belgesi olmayan binaların alım – satım ve kiralamaları yapılamayacak üstelik daha yüksek vergiler ödemek zorunda kalacaklardır. Böyle bir durumla karşılaşmamak için mevcut yalıtımsız binalarımıza ısı yalıtımı yaptırmak artık bir zorunluluk haline gelmiştir.
MADDE 25 – (15)
(Ek:RG-1/4/2010-27539) Binalar veya bağımsız bölümlere ilişkin alım, satım ve kiraya verme ile ilgili iş ve işlemlerde enerji kimlik belgesi düzenlenmiş olması şartı aranır. Binanın veya bağımsız bölümün satılması veya kiraya verilmesi safhasında, mal sahibi enerji kimlik belgesinin bir suretini alıcıya veya kiracıya verir.
GEÇİCİ MADDE 3 – (1)
Mevcut binalar ve inşaatı devam edip henüz yapı kullanım izni almamış binalar için Enerji Verimliliği Kanununun yayımı tarihinden itibaren on yıl içinde Enerji Kimlik Belgesi düzenlenir. ( Enerji Verimliliği Kanununun yayım tarihi 02.05.2007 dir. )
Daha önce mantolama kararı için oybirliğini gerekli kılan 637 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 42. maddesi 18.04.2007 tarihinde, 5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanunu’nun 16. maddesi gereğince değiştirildi. Kat Mülkiyeti Kanunu’ndaki değişikliğe göre artık binaya yalıtım yaptırma kararı almak kolaylaştı. Bu güne kadar binaya yalıtım yaptırmak için oybirliği gerekirken artık oyçokluğu ile karar alınabiliyor. Yani 10 daireli bir binada 6 kişinin evet demesi durumunda geriye kalan 4 kişi bu karara uymak zorunda. Ben olumsuz oy verdim, gidere karışmam ya da benim bölümüme yalıtım yapmayın deme şansı da kalmıyor.
Daha önce mantolama kararı için oybirliğini gerekli kılan 637 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 42. maddesi 18.04.2007 tarihinde, 5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanunu’nun 16. maddesi gereğince değiştirildi. Kat Mülkiyeti Kanunu’ndaki değişikliğe göre artık binaya yalıtım yaptırma kararı almak kolaylaştı. Bu güne kadar binaya yalıtım yaptırmak için oybirliği gerekirken artık oyçokluğu ile karar alınabiliyor. Yani 10 daireli bir binada 6 kişinin evet demesi durumunda geriye kalan 4 kişi bu karara uymak zorunda. Ben olumsuz oy verdim, gidere karışmam ya da benim bölümüme yalıtım yapmayın deme şansı da kalmıyor.
Aklınıza takılan tüm sorular için buradan iletişime geçiniz.
Sitemiz üzerinden vereceğimiz bilgiler içerisinde bir takım teknik terimler bulunmaktadır. Terminolojiye yabancı kalmamanız adına karşılaşacağınız kelimelerin anlamlarını özetlemeye çalıştık.
Bağıl Nem
Havadaki su buharı kısmi basıncının, aynı sıcaklıkta doymuş havadaki su buharı kısmi basıncına oranıdır.
Buhar Basıncı
Su buharının nemli hava içindeki kısmi basıncıdır. Nemli hava, su buharı ve kuru havadan oluşur. Dalton yasasına göre P, toplam basıncı, Pb su buharının kısmi basıncı Ph kuru hava basıncını ve Pd aynı sıcaklıktaki doyma basıncını gösterir.
Buhar Kesici
Yapı elemanı içinde yayılan su buharını kesen aşırı yoğun malzeme tabakalarıdır. Su buharını tamamen kesmek imkansızdır, su buharını yapı elemanlarının sıcak bölgelerinde durdurmak gerekir.
Çiğ Noktası
Havanın verilen bir nem oranı için yoğuşmaya veya doyma sıcaklığı, çiğ noktası olarak adlandırılır. Doymuş havada sıcaklık, çiğ noktasının altına düştüğü zaman yoğuşma meydana gelir. Çiğ noktası sıcaklığı, su buharının yoğuşmaya başladığı noktadır.
Difüzyon Direnci
Kuru malzemelerde sıcaklığa bağlı olmayan bir madde sabitesi olup, belli bir nem değeri olan malzemelerde nem köprüsünün etkisini taşır.
Isı İletim Direnci
L kalınlığındaki bir cismin iki yüzü arasındaki sıcaklık farkı 1 oC olduğu zaman yüzeyin ısı geçişine karşı gösterdiği dirençtir. Birim m² K/W olarak verilir.
Isı İletim Katsayısı
Isı iletim katsayısı birim kalınlıkta sıcaklık artışı için iletilen ısı transfer hızıdır ve yalıtım malzemelerinin özelliklerine göre değerleri değişmektedir. Isı iletim katsayısı k harfi ile gösterilir. Ve birimi W/mK dir.
Isıl Geçirgenlik
Bir yapı bileşeninin birbirine paralel yüzeyleri arasındaki sıcaklık farkı 1 oC olduğu zaman, birim zamanda, birim kalınlıkta ve birim alanda, yüzeylere dik yönden gelen ısı miktarıdır ve birimi W/m² K dir.
Isıl Geçirgenlik Direnci
Isıl geçirgenliğin matematiksel tersidir. L kalınlığındaki bir cismin iki yüzü arasındaki sıcaklık farkı 1 oC olduğu zaman, birim yüzeyin ısı geçişine karşı gösterdiği dirençtir ve birimi m² K/W dir.
Kısmi Difüzyon Direnci
Malzeme kalınlığı S ile difüzyon direncinin, çarpımı olarak verilir. r = S.µ
Mutlak Nem
Nemli havanın birim hacmine karşı gelen nem miktarı olup τ ile verilir.
Özgül Isı
Birim kütlenin sıcaklığını 1 oC artırmak için gerekli ısı miktarıdır. Boyutu W/kgK veya J/kgK dir ve Cp ile gösterilir.
Özgül Nem
Su buharı kütlesinin, kuru havanın kütlesine oranıdır X ile tanımlanır.
Şekil Faktörü
Benzer yapıların karşılaştırılmasında şekil faktörü kullanılır F ile gösterilir.
Taşınım Direnci
Cismin yüzeyini çevreleyen film tabakasının ısı geçişine karşı gösterdiği dirençtir ve birimi m² K/W dir.
Taşınım Katsayısı
Aradaki sıcaklık farkının 1 oC olması halinde yüzeyden birim zamanda akışkandan cisme ya da cisim üzerinden akışkana geçen ısı miktarıdır. Taşınım katsayısı yüzey geometrisine, akışkanın fiziki özelliklerine, akış ile yüzey arasındaki sıcaklık farkı ve giriş şartlarına bağlıdır. Ortalama taşım katsayısı h kullanılır birimi W/m² K dir.
Terleme
Terleme çiğ noktası sıcaklığı ile ilgili olup, yapı elemanlarının yüzünde su buharının yoğuşması sonucu su haline dönüşmesidir.
Toplam Isı Transfer Katsayısı
Hem taşınım hem de iletim dirençleri dikkate alınarak birim yüzeyden sıcaklık artışına gelen ısı miktarı olarak ifade edilir. Göz önüne alınan konstrüksiyonun toplam kalınlığı arasındaki ısı geçirgenliği bir ölçümüdür. Birimi W/m² K dir
YoğuşmaYapı elemanlarının iç tarafında meydana gelen ilk oluşumda göz ile fark edilmeyen su birikimidir. Bu su birikimi eğer zamanla kurumuyorsa dışarı atılması gerekir. Yapı elemanlarının korunması için yoğuşma belli bir sınırı geçmemelidir.
A APP : Açılımı Ataktik Poli Propilen olan ve polipropilen üretiminde yan ürün olarak çıkan bir çeşit polimer. Plastomerik bitüm üretiminde hammadde olarak kullanılır.
Astar (primer): Zemini temizleyerek daha iyi bir yapışma sağlamak amacıyla su yalıtımı yapılmadan önce su yalıtım örtüsünün uygulanacağı yere sürülen, su veya solvent bazlı sıvı malzeme.
Ayırıcı tabaka : Su yalıtım örtülerini üzerlerine konduğunda kendilerinden farklı ısıl uzama değerlerine sahip malzemelerin vereceği zararlardan korumak için araya serbest şekilde yayılan tabaka.
B Bitüm (bitumen): Ham petrolun doğal çökmesiyle veya rafinerilerde damıtılması yolu ile elde edilen hidrokarbon bileşimli rengi koyu kahverengi ile siyah arası değişen katı, yarı katı veya sıvı hallerde bulunabilen bir maddedir. Genelde penetrasyon değerine göre sınıflandırılır.
Boyut kararlılığı (dimensional stability): Ürün boyutlarının sıcak soğuk farklılıklarına karşı ilk boyutuna göre uzama veya kısalma oranını belirler. Üründe kullanılan taşıyıcı tipi ve kalitesi ile alakalıdır.
Bindirmeli ek yeri : Birbirinin peşi sıra (boyuna) ve yan yana (enine) konmuş su yalıtım örtülerinin su geçirimsiz bir katman oluşturması için birbirlerini üstüne bindirilerek yapıştırıldıkları kısım. Boyuna bindirmeler 15 cm, enine bindirmeler 10 cm olmalıdır.
Buhar kesici : Su buharının TS 825 standardı uyarınca hesaplanan ve izin verilen miktarda geçmesine olanak sağlayan tabaka.
Buhar dengeleyici : Isı yalıtım katmanı içindeki su buharının yoğunlaşması ile ortaya çıkan suyun, kururken buharlaşması sürecinde oluşacak basıncı çatı geneline yaymak için şeritsel veya noktasal yapıştırma metodu ile ısı yalıtımı üzerine yapıştırılan ilk kat su yalıtım örtüsü.
C Cam tülü (fibrocam) (fiberglass felt): Rastgele yönlendirilmiş ve eşit dağıtılmış cam liflerinin kimyasal bağlayıcı ile birleştirilmesinden oluşan düz örtü. Takviyeli veya takviyesiz olabilir.
D Düşük sıcaklıkta esneklik (flexibility at low temperature): (Bkz. Soğukta bükülme değeri)
E Elastomerik bitüm : Termo-plastik kauçuklar ile modifiye edilen bitüm.
Eğimli çatı : Eğimi % 5’ten büyük olan çatı.
K Karton (Kağıt) : Selülozun (kağıt hamuru) sıkıştırılması ile elde edilen bir çeşit kalın kağıt.
M Mineral kaplamalar (mineral surfacing): Gri tonlarında olan küçük yaprakcıklar şeklinde kırılabilen doğal arduaz taşı veya küçük yuvarlak parçacıklar şeklinde kırılan siyah renkli doğal bazalt taşı. Özel boyama yöntemleri ile istenilen renge boyanabilmektedirler. Su yalıtım örtüsünü güneşin zararlı ışınlarından korumak ve dekoratif amaçlar için su yalıtım örtüsünün üzerine lamine edilir.
Modifiye bitüm (modified bitumen): Plastomerik veya elastomerik polimerler ilave edilerek özellikleri değiştirilen bitüm.
N Noktasal yapıştırma : Su yalıtım örtüsünün serbest serilmiş perforeli cam tülü örtü üzerine yapıştırılması.
O Okside bitüm (oxidized bitumen): Bitümün özel kulelerde ısıtılarak ve içinden hava geçirilerek özelliklerinin değiştirilmesi sonucu elde edilen bitüm.
P Pah : Eğri olarak kesilmiş kenar. Keskin bir şekilde birleşen düşey ve yatay yapı elemanları üzerine yapıştırılacak su yalıtım örtüsünün bükülmesinin yumuşak olmasını sağlamak için bu şekildeki birleşim yerlerine 8 cm x 8 cm genişliğinde ve 45 °C eğimli pah yapılmalıdır. (örneğin çatı zemini ile parapet birleşim yerleri)
Plastomerik bitüm : Poliolefin bileşikleri ile modifiye edilen bitüm.
Poliester keçe (polyester felt): Sonsuz poliester ipliklerinin iğneleme ve kimyasal bağlayıcılarla birleştirilmesinden oluşan dokusuz düz örtü.
Polipropilen kumaş (jüt) : Polipropilen şeritlerin enine ve boyuna dokunmasıyla elde edilen kumaş.
S Su yalıtımı (waterproofing): Yapıların, her yönden gelebilecek suya veya neme karşı korunmaları için, yapı kabuğunun yüzeyinde yapılan işlemler.
Su yalıtım örtüsü (membran) (waterproofing sheet): Su yalıtımını gerçekleştirmek için kullanılan genelde rulo şeklinde olan esnek malzeme.
Soğukta bükülme değeri (cold flexibility) : Özel deney şartları altında su yalıtım örtüsünün esnekliğini gösterir. (Gerçek uygulama şartları altında ürün performansını belirlemek için kullanılmaz. Benzer özellikteki ve kalınlıktaki ürünlerin karşılaştırılması için kullanılır.)
Süzme katmanı : Katmanlar arası toz geçişini engelleyen tabaka.
SBS : Açılımı Stiren Butadien Stiren olan kauçuk özellikli bir çeşit polimer. Elastomerik bitüm üretiminde hammadde olarak kullanılır.
Ş Şerit halinde yapıştırma : Su yalıtım örtüsünün örtü eni boyunca 5 – 10 cm’lik bir yapıştırılmış bir yapıştırılmamış şeritler halinde alttaki tabakaya yapıştırılması.
T Taşıyıcı (carrier, reinforcement): Mekanik dayanım sağlamak için su yalıtım örtülerinin içine veya üzerine konulan örtü.
Teras çatı :Eğimi %5 veya daha düşük olan çatı. Düzgün su drenajı sağlayabilmek için %2’den düşük eğim tavsiye edilmez.
Tam yapıştırma : Su yalıtım örtüsünün tüm yüzeyinin arada yapışmamış kısım bırakılmadan bir alttaki tabakaya yapıştırılması.
Tüm soru ve görüşleriniz için bize yazmaktan çekinmeyiz. İLETİŞİM